08 Şubat 2023 - Çarşamba

MUTLULUK = EN ÇOK ARANAN DUYGU

İnsan olarak zaman içinde her şeye alışıyorsun. Acı kayıpların da bile bir süre sonra acısı hafifliyor gibi oluyor. Aklına her geldiğinde perişan etse de...

Yazar - Seliz ARAY
Okuma Süresi: 5 dk.
296 okunma
Seliz ARAY

Seliz ARAY

-
Google News

MUTLULUK = EN ÇOK ARANAN DUYGU

İnsan olarak zaman içinde her şeye alışıyorsun. Acı kayıpların da bile bir süre sonra acısı hafifliyor gibi oluyor. Aklına her geldiğinde perişan etse de gün içinde daha az aklına gelmeye başlıyor. Yaşadığın her kötü olay aslında seni biraz daha güçlendiriyor ve biraz daha umursamaz yapıyor aslında. Fakat yaşadığınız her kötü olay hiç geçmeyecekmiş gibi gelmiyor mu normalde? Bir süre geçtikten sonra ise o dayanılmaz acısı geçiyor. Bize verilmiş olan beyin aslında o kadar büyük bir nimet ki. Beynimizi nasıl kullanacağımızı öğrenebilsek aslında bu hayat çok çok daha kolay olacak. Bizlerin yaşadığı tek gerçeklik yaşadığımız andır. Geçmiş geçti gitti ve geri gelemeyecek, gelecek ise belirsiz. Sabah uyanacağımızın garantisi yokken bizler sürekli gelecek planları yapıyoruz. Oysaki yattığında belki sabaha açamayacaksın gözlerini. Bizler geçmişi canlı tutmaktan zevk alıyoruz belki de. Bizler zaten istediğimiz sürece her şeyi mümkün kılabiliyoruz. Annelerimiz babalarımız öldükten sonra dayanılamayacakmış gibi geliyor acısı ama bir süre sonra eğlenmeye bile çıkıyorsun. Yani insan bünyesi acılara her zaman dayanıklı. Bizlerde bu acıyı aslında dayanıklılığımızı arttırmak için belki de bilinçsiz bir şekilde hep yaşadığımız kötü olayları düşünüyoruz. Buna bağlı olarak da geleceğimizi şekillendirmeye çalışıyoruz. İkisi de o kadar yanlış ki aslında. Yaşadığımız anı kaçırıyoruz bu şekilde. Geçmişte yaşadığın hiçbir şey geri gelmeyecek, 1 saniye geriye bile alamıyorsun hayatını sonuçta. Ne gerek var eskileri düşünüp kendini dibe çekmeye. Ha ben geçmişte yaşadığım zorlukları düşünüyorum, yalan yok. Hem de sık sık düşünürüm. Ama kendimi dibe çekmem bunlarla. Şimdiki halime bakıp şükürler olsun bunları da geçirdim diyebilmek için yapıyorum. Hala dimdik ayakta durabildiğim için kendimi şanslı görüyorum ve bu beni gururlandırıyor. Geleceğimi buna göre planlamıyorum. Bu şekilde geçmişinize bakacaksınız elbette bakın. Gurur duyun kendinizle. Ne zorluklar atlattınız ne dönemlerden geçtiniz ve şimdi ne kadar güzel hala ayaktasınız. Bunu yapabilirseniz işte karşılaştığınız zorluklarda da asla geçmeyecekmiş gibi gelmeyecek sizlere. Duygusal anlamda kendimizi güçlendirmezsek eğer duygu hırsızlarına ve enerji hırsızlarına kapıyı açık bırakmış oluruz. Düşünsenize evinizin kapısına “anahtar paspasın altında” yazıp koyduğunuzda anahtarı alıp elini kolunu sallayan evinize girebilir değil mi? Bu şekilde de onlara kızma şansınız yok çünkü siz orada belirtiyorsunuz nasıl içeri gireceğini. Aynı şekilde duygularımız ve enerjimiz de bize ait. Bizler kendimizi güçlü kılmazsak dışarıda her duyduğumuza inanırız. İnsanların yanlışlarına karşı çok açık bir halde oluruz. İstemediği halde biriyle görüşen vardır illaki aranızda, onunla görüştükten sonra kendini çok yorgun hissetmiyor musun gerçekten? Sanki yığınla iş yapmış da yorulmuş gibi oluyorsun hatta sadece oturup o kişiyle muhabbet etsen bile. Bazen de karşındakinin yanlış olduğunu bilirsin ama güzel bir söze kanarsın. Sevgi ve ilgi açlığından işte… Sonrasında da olmayınca onu suçlarsın. Fakat burada tek suçlu var. O da biziz. İstemediğimiz kişilerle görüşmeye devam ettiğimiz sürece, kendimizi duygusal anlamda güçlendirmediğimiz sürece bunlara her zaman maruz kalacağız. İster hoşunuza gitsin ister gitmesin ama bizim aslında bizden başka düşmanımız da dostumuz da yok arkadaşlar. Bizler ne kadar kendimizi geliştirirsek, iç sesimizi dinlemeyi öğrenirsek o kadar kolay olacak bu hayatta yaşamak. Zaten hepimiz sınırlı süre buradayız. Kim bilir belki birkaç gün belki 20 yıldan fazla belki de 110 yıl

#
Yorumlar (0)
Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.